Kilikya Felsefe Dergisi / Cilicia Journal of Philosophy

Volume 6, Issue 2, 2019

Soner Soysal
Pages 90-101

Kierkegaard’nun Öznel-Nesnel Hakikat Ayrımı Temelinde Tekil Birey Anlayışı

Bu makalede Søren Kierkegaard felsefesinin temel kavramlarından birisi olan ve yine bu felsefeye varoluşçu karakterini kazandıran tekil birey kavramını ele alıyorum. Kierkegaard, ilk bakışta epistemolojik bir ayrımmış gibi görünen, bu kavramı öznel ile nesnel hakikat arasında yaptığı ayrım üzerine temellendirir. Kierkegaard tekil bireye giden yolun nesnel hakikatten değil, öznel hakikatten geçtiğini ileri sürer. Tekil birey, Kierkegaard’ya göre, kendi yaşamının sorumluluğunu alabilen, kendi yaşamını şekillendiren değerleri seçebilen ve bu değerlerle nasıl ilişki kuracağını belirleyebilen bir bireydir. Ne var ki, Kierkegaard’ya göre, tekil birey olmak o kadar da kolay bir iş değildir. Tekil birey olabilmek için insanın nesnel hakikatin güvenilir alanını terk edip, varoluşunu öznel hakikatin belirsizliğine teslim etmesi gerekir. Bu belirsizliği göze almadığında, insanın kendine ait bir yaşam sürmesi ve kendisi olarak varolmasının olanağı yoktur.