Abstract
Rızâeddîn bin Fahreddîn, 19.-20. yüzyıllarda İdil-Ural bölgesinde ceditçilik hareketi içerisinde yer almış en önemli düşünürlerdendir. Rusya müslümanlarının uyanışına katkı sunmak için birçok İslam düşünürünün biyografisini kaleme almıştır. Bunlardan birisi de İbn Arabî hakkındadır. Eserinde İbn Arabî’nin fikirlerini amelî, ilmî ve felsefî başlıkları altında inceler. Amelî görüşler başlığında içtihat, kıyas ve icmâ meseleleriyle ilgilenir. İlmî görüşler başlığı altında şumûl-i rahmet, ricâlu’l-gayb ve firavunun imanı konularını inceler. Felsefî görüşlerde ise âlem-i misâl ve vahdet-i vücûd hakkındaki tartışmaları öne çıkarır. Rızâeddîn bin Fahreddîn, eserinde İbn Arabî hakkında gelişen tarihsel münakaşaları yeniden değerlendirir. Bu konuda üç tutum ve gruptan bahseder. İlk grup onu kafir, ikinci grup ise büyük bir veli olarak görür. Üçüncü grup onun büyük bir veli olduğunu kabul eder fakat eserlerinin okunmasının sakıncalı olduğunu söylerler. Rızâeddîn bin Fahreddîn bunlara ek olarak eserinde İdil-Ural müslümanları arasında da İbn Arabî etkilerinden bahseder. Eserinin sonunda İbn Arabî ile ilgili zikrettiği görüşleri değerlendirir. İbn Arabî düşüncesinin zaaf ve imkanlarına işaret eden bu değerlendirmede neo-selefî ve reformist görüşlerin etkisini izlemek mümkündür.