Abstract
Bu makale, Platon’un mektupları arasında “felsefî” içeriği bulunan 2. 7. ve 10. Mektup’un diyaloglar ile arasındaki ilişkiyi açığa çıkarma çabasıdır. Literatürde hem Platon’un mektuplarının Türkçe çevirisi hem de mektuplar ile diyaloglar arasındaki tutarlılık veya tutarsızlık meselesi hakkında ciddi bir eksiklik mevcuttur. Dolayısıyla, bahsi geçen mektupların en azından “felsefi” olarak kabul edilen kısımlarının Türkçeye çevrilmesi ve diyaloglar ile tutarlı olup olmadığının açığa çıkarılması gerekmektedir. Makalenin ilk kısmında, diyaloglar ile mektuplar arasında ciddiye alınması gereken ölçüde tutarlılık olduğu savunulmaktadır. Özellikle 2. 7. 10. Mektuplara ve diyaloglara bir bütün olarak bakıldığında, Platon’un sisteminde hayatî önem taşıyan hakiki-sahte ayrımının tutarlı bir şekilde anlatılmaya çalışıldığı, bu ayrım temelinde Platon’un dönemin Surakousa kralı Dionûsios ile ilişkisi üzerinden “philosophia” derken ne kastettiğini ve ne kastetmediğini birbirinden ayırt etmeye çalıştığı görülmektedir. Myles Burnyeat, Platon sisteminde hayatî bir anlamı bulunan söz konusu hakiki-sahte aslî ayrımını dikkate almadan diyaloglar ile 7. Mektup arasında bir bütünlük bulunmadığını hatta çeliştiklerini iddia ederek ironik bir şekilde 7. Mektup’u “sahte” ilân etmiştir. Makalenin ikinci kısmında, 7. Mektup’un sahte olduğunu iddia eden Burnyeat’in “7. Mektup’un Sahte-Felsefi Ara-Sözü” başlıklı makalesine bir eleştiri sunulmuştur.